14 Mayıs 2014 Çarşamba

Cannes 2014: Bir Programcının Planı*

BFI Southbank'ın usta programcısı Geoff Andrew; Dardenne Kardeşler, Mike Leigh ve Nuri Bilge Ceylan'ın içinde bulunduğu iştah kabartan bir Cannes programının karşımızda olduğunu söylüyor.

Geoff Andrew

Geçen yıl en prestijli film festivali olan Cannes'ı yazarken filmlere üç farklı insan gözüyle baktığımı söyleyebilirim. Bir sinefil, bir eleştirmen ve bir programcı olarak. Elbette hepsi tek bir insandı ama yine de aralarında az da olsa farklar olduğunu söylemek mümkün. Sinefil şöyle umut eder: (bir miktar gerçekçi olmasa da itiraf etmeliyim) Her film harikulade çıkacaktır. Bir eleştirmen az, çok farklı  bakar. Filmler hakkında yazacağı ilginç şeyleri dört gözle bekler. Bir programcıysa beyazperde de gösterilmesinin ne kadar uygun olduğuna bakar. Bu başka bir film festivali ve bir film gösterimi olabilir.

Cannes sinefiller için muazzam bir yer çünkü o ısrarcı şekilde yılın en iyi filmlerinin önemli bir kısmını ilk kez görücüye çıkarmak için çabalıyor. Bir eleştirmen ve programcı için de öyle, sinema dünyasında ne olup bittiğine dair iyi bir gösterge sunuyor. -en azından ana akıma biraz daha uzak sinemalar için-

Festivale dair bir takım şikayetler arasında büyük isimlerin -Coen Kardeşler, David Cronenberg, Abbas Kiyarüstemi, Michael Haneke ve Dardenne'ler gibi- emin biçimde resmi yarışmada yer almaları dikkat çekiyor. Benim buradaki cevabımsa, eğer bu yönetmenler daima yüksek standartlarda film üretebiliyorlarsa neden yarışmada olmasın? Ayrıca pek ünlü olmayan yönetmenlerin yarışmadaki çokluğu da vurgulanmalı. Resmi seçkide kendine yer bulamayanlar da Yönetmenlerin On Beş Günü ve Eleştirmen Haftası'nda gösterilse de bahsi geçmiyor. Belirli Bir Bakış'da kendilerine yer bulabilenlerin ise ancak birkaç tanesi adil şekilde kendinden söz ettirebiliyor.

Bu yüzden programcı ve eleştirmen için yeni yetenekleri keşfetmek güzel bir şans.  Örneğin bu yıl yarışmada iki film var: Alice Rohwacher'in  The Wonders ve Damian Szifron'un Wild Tales. Diğer seçkilerde tanımadığım yönetmen sayısı daha da fazla.

Ve gelelim festivalin bu yılki tanıdık yüzlerine: Britanya'dan Mike Leigh'nin Mr. Turner merakla bekleniyor. Timmothy Spall bir ressam olarak karşımıza çıkacak.  Ken Loach'un son filmi Jimmy's Hall ise 1930'ların İrlanda kırsalında geçiyor. Jean Luc Godard'ın  Goodbye to Language kulağa karakteristik biçimde gizemli geliyor. Oysa Michel Hazanavicius'un Çeçenistan'da geçen filmi onun Cannes'ı vuran The Artist 'i gibi olmayacağını duyumsatıyor.

Oliver Asayas'ın Cloud of Sils Maria ise Juliette Binoche, Kristen Stewart,  Chloe Grace Moretz, Hanns Zichler, Angela Winkler ve Brady Corbet'den oluşan ilgi çekici bir oyuncu kadrosuna sahip. Bernard Bonello'nun Saint Lauren'i ise Léa Seydoux, Gaspar Ulliel, Louis Garrel, Valeri Bruni-Tedeschi, Helmut Berger, Dominque Sanda ve Brady Corbet'den oluşan bir oyuncu kadrosuna sahip.

Festival'in Kanadalı gediklileri David Cronenberg ve Atom Egoyan, Maps Stars ve The Captives ile katılıyor. Hemşehrileri 25 yaşındaki Xavier Dolan ise ilk yarışacağı Altın Palmiye'ye Mommy ile katılıyor. Yakın yıllarda (2007)** The Mourning Forest ile Grand Prix kazandığında şaşırtan Naomi Kawase ise Still the Water ile dönüyor (yarışmadaki tek Asya filmi). The Burials Melquiades Estrada ile etkilemiş olan Tommy Lee Jones onun ikinci yönetmenlik deneyimi olan Homesman ile bir western çeşitlemesi yapmış gibi duruyor.Homesman ile birlikte Benneth Miller'ın Foxcather adlı filmi, yarışmadaki iki Amerikan sineması örneğinden diğeri.

Ben hepsini merakla bekliyorum tabii, ancak Leigh'nin filmi (Turner çılgını gibiyim) 4 yarışmacı içinde Palmiyeyi görmek için en heveslisi gibi duruyor. Dardenne'lerin Marion Cotillard'ı oynattıkları Two Days, One Night filmi kazanırsa şayet, 3 Altın Palmiye ile festival tarihinde olmayan bir rekora imza atacaklar. Bu güvenilir bir karar olsa da, üst düzeyde katı yarışmalara aykırı bir durum. Andrey Zvyagintsev (Dönüş, Elena) Levithan ile yarışmaya dönüş yapıyor. Abderrahmane Sissako (Waiting for Happiness, Bamako) Mali ile Timbuktu çatışmasını konu ediniyor ve kimi bahisçiler favoriler arasında gösteriyor. Nuri Bilge Ceylan, filmlerinin çoğuyla büyük ödüller kazandı. Bir önceki filmi Once Upon Time in Anatolia ile Altın Palmiye'ye çok yaklaşmıştı. Winter Sleep'in de güçlü bir yarışmacı olduğu ortada. En azından Ceylan'ın en uzun filmi, en yakın rakiplerinin 2 saatin altında oldukları düşünülürse, 196 dakikayla dikkat çekiyor.

Ve yarışma dışında kimler var? Orada bereketli. Şu an Jessica Hausner, Sergei Loznitsa, Frederic Wiseman, Jaime Rosales ve diğerleri...Ben Yönetmenlerin 15 Günü'ndeki iki ismi merak ettiğimi itiraf etmek zorundayım. İngiliz yönetmenlerden: Quenn and Country ve John Boorman'dan takip etmekte geç kalınmış Hope and Glory. Hem Leo the Last hem de The General ile yönetmen ödülü kazanan bir Cannes gediklisi. Ve Catch me Daddy, Daniel Wolfe gerilimi. Eski ve yeni: Cannes bir kokteyl. İzle burayı.

*Bu yazı Geoff Andrew'in 14 Mayıs 2014 tarihinde yazdığı yazının aslından çevrilmiştir. Yazının  aslına ulaşmak için: http://www.bfi.org.uk/news-opinion/news-bfi/features/cannes-2014-programmer-look-ahead 
**Çevirmenin Notu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder