7 Ocak 2021 Perşembe

Bir İtalyan Filmi Ve Yine Şu Erkeklik Meselesi Ve Sevgisiz Büyüyen Çocuklar

Sinemaların açılışı bir kez daha ertelendi. Bu kez Mart'a. Öyle olunca da en başta Başka Sinema, ve daha sonra İstanbul Film Festivali için ellerindeki filmleri çevrimiçinde göstermekten başka şans kalmadı... Diğer yandan filmleri çevrimiçinde göstermek için zaten biraz fazla hevesli değiller miydi? Bir öngörümüydü bilinmez çoğu filmi çevrimiçinde tüketmişlerdi ve geriye herhalde bir avuç film kalmıştı... Festival geçen yıl fiziksel olarak gerçekleşebilseydi muhtemelen orada gösterilecek filmlerden biri, D'Innocenzo Kardeşlerin Favolacce (Çirkin Masallar) adlı filmi gösterildi mesela. Pek çok İtalyan filminin ya da İtalyan kökenli yönetmenin kadim meselesi iktidar olgusuyla ilintili bir film. Mafyanın anavatanı olan bu ülkenin çıkardığı bu filmler hiç kuşkusuz onulmaz iktidar hırsının filmleridir ya da mafya filmi olmasına bile gerek yok, Matteo Garrone'nin daha birkaç yıl önce izlediğimiz Dogman'ı da öyledir. Ve Çirkin Masallar da öyle. Bir yanda ergenliğe yeni giren oğlunun komşunun kızıyla birlikte olmasından gurur duyan baba, diğer yanda oğlunu dövmeden duramayan baba ya da misafirliğe gelen hoş bir kadınla nasıl cinsel birliktelik yaşayacaklarını tartışan babalar, daha doğrusu argo tabirle onu nasıl düdükleyeceklerini, ona sahip olacaklarını tartışanlar. Öbür yanda yine ergenliğe yeni giren bir oğlan çocuğunu onunla birlikte olmaya ikna etmeye çalışan bir genç kadın bir de yaşıtı başka bir kız. Ve acısı kadınlar tarafından da içselleştirilen erkeklik teamülleri. Ve çocuk doğurmaktan ötesini düşünmeyen aileler işte ve sevgisiz yetişen çocuklar... Bir erkek, hele de kadının biraz dişiliği ön plandaysa onunla birlikte olmak zorundadır, onu reddederse muhtemelen kadın onu eşçinsellikle itham edebilir. Aslında bizim gibi Akdeniz ya da Doğu toplumlarına tanıdık değil mi bu anlatılanlar. Hem erkeği hem kadını bir noktada erkek temelli tahakkümün taşıyıcısı konumuna iten bu çarpık anlayışlar... Gerçekten erkek için de zor, sürekli zedelenmemesi gereken bir iktidarı koruma çabası... Baba, bir sahnede komşunun havuzundan çıkardığı kızının saçlarını kestiriyor ve kesin o asalak kömünistlerden bit bulaşmıştır diyor. Ve tüm bunların faşizmin kurucusu, o da ne enteresandır ki eski bir Marksist olan Mussolini'nin ülkesinden çıkması bir tesadüften ibaret mi? Sonuçta epeyce dağınık, bir odak noktası tutturamayan ama başı ve sonuyla kısmen bir bütüne ulaşan ve merakla izlenen bir film Çirkin Masallar... 

Yıldız: * * *