27 Ekim 2021 Çarşamba

Bağlılık Hasan, Semih Kaplanoğlu'nun En Olgun Filmlerinden Biri, Belki De Birincisi

Bağlılık Hasan'da Kaplanoğlu, hem sözünü bolca sarf edip, hem de Yumurta-Süt-Bal gibi eski filmlerindeki atmosferi yakalamakla kalmayıp bir adım ileri taşıyor. Bağlılık Hasan, kendi sinemasında bir küçük yeni eşik... Çocukluğundan itibaren bir ağacın gölgesinde serinleyen Hasan'ın tarlasına bir gün elektrik direği dikmek isterler, istemek ne ala! bütün süreç tamamlanmış ve o direk dikilecektir. Ama Hasan'ın kendi gücü yetmese de bu direği kavgalı olduğu hasta abisinin tarlasından geçmesini sağlayacak bir takım çıkar ilişkileri kurabilecek gücü mevcuttur. Diğer yandan Hasan eşiyle birlikte hac kurasını kazanır ve haccın yolunu gözler. Öyle ya, hacca bu dünyaya borçlu gitmemek gerekir. Hasan da hac için o borçları bir bir ödemeye kalkar. Peki ya hacca gitme şansı olmasaydı o günahlarla mı yaşayacaktır ya da şöyle diyelim helallik alınca günahlar nereye gider. İnancın evreninde çözüm bu kadar basit midir? Bağlılık Hasan, bir tür araçsal aklın eleştirisi aslında. Ha seküler ha dindar, ne fark eder ki, birçoğumuz araçsallaşmış hayatları yaşadıktan sonra. 
Theodor Adorno bir metninde bir ağaca baktığında ne görüyorsun diyor. Eğer kereste görüyorsan işte bu araçsallaşmaya bir örnektir ve ne ilginçtir filmde böyle de etkileyici bir sahne var... İnanç için de durum farksız. Sen diğer zamanda yapılması gerekeni yapmayıp hac için yapacaksan inancı da araçsallaştırmış olmaz mısın? Hem sahte dindarlığa hem gezegeni cehenneme çeviren endüstrileşmeye karşı sözünü söyleyen, doğaya karşı sevgisini vurgularken her kesimin sorumluluklarına değinen, zaman zaman anlatımı ağırlaşsa da kanımca 2.5 saatlik süresini o kadar da hissettirmeyen, ve sadece sinema diliyle değil metin kurgusuyla da şiirsel derinliği yakalayabilen bir film ve bir kez daha yönetmeninin kısa kısa da olsa Tarkovski'nin Ayna'sına (Zerkalo) selam durduğu bir film Bağlılık Hasan... Umarım yönetmenin daha da iyi filmi önümüzdeki dönemde sinemaya uyarlamak istediği Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Huzur'u olur, şüphesiz ki zor ama cesur bir deneme olacaktır...

Yıldız: * * *

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder