25 Ekim 2020 Pazar

Mohammad Rasoulof'tan İnfaz Öyküleri


Boğaziçi Film Festivali kapsamında gösterilen Mohammad Rasoulof'un son filmi Şeytan Yoktur (Sheytan Vojud Nadarad) kimi yönlerden başyapıt düzeyinde görülebilecek bir yapım. Yönetmenlik meziyetlerinden bahsetmiyorum. İşin o tarafı mütevazi aslına bakarsanız. Ancak son derece çarpıcı bir senaryoya, daha doğrusu senaryolara sahip film 150 dakikayı aşan süresine dört farklı öyküyü sığdırıyor. Bu öykülerin ortak noktaları var; biri infaz memuru, diğer üçüyse askerde infaz görevi verilen erler hakkında. Hatta bu öykülerdeki her bir karakterin adlarının farklı olduğunu bilmesek öykülerin sadece iki karakterin geçmişi ve bugününü anlattığını bile düşünebilirdik, o da ilginç olurdu doğrusu ve filmin böyle bir şansı vardı yine de böyle bir denemeye girişilmemiş ancak ikinci ve dördüncü öykü gerçekten bunu düşündürtecek türden... Neyse birbirinden bağımsız bu dört öykünün ilki son derece mülayim aile babasının yaşamından bir kesit sunuyor, karısı baskın bir karakter ve adam bir miktar ezilen bir koca. Ta ki, öykünün finaline kadar böyle, o sert final ile pembe gözlükleri bir daha takmamak üzere çıkarıyoruz.
 Diğer öyküler ise ülkedeki zorunlu askerlik göreviyle ilintili ve acısı askerlere de infaz görevleri zorunlu tutulabiliyor. Sevdikleri kadınlarla zaman geçirebilmek için üç günlük izin alma hakkı olan bu askerlere insanları infaz etme şartı var ve aslında bir hak falan yok, gerçekleştirdikleri infazın ödülü o üç günlük izin işte. Her öykü, dramatik gelişim çizgisiyle; yarattığı merak duygusu, barındırdığı sürprizleri, iç tutarlılığı (ve tabii ki dış tutarlılığı) ve etkileyici anlarıyla önemli bir bütünlük oluşturuyor, hem anlatımı hem de anlattıklarının son derece önemli bir meseleye dokunması sebebiyle... Hatırlatalım, yönetmen filmin Berlin Film Festivali'nde gösteriminden bir süre sonra tekrar hapis cezasına çarptırıldı.  

Yıldız: * * * *       

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder