20 Haziran 2015 Cumartesi

Yönetmeninin Bu Sanat Filmi Değildir Dediği Bir Sanat Filmi

Kutluğ Ataman'ın son filmi Kuzu, Berlin'den aldığı ödülden sonra, Antalya'dan da çeşitli ödüllerle ayrılmıştı. 2013 Haziran'ında Gezi karşıtı tepkileriyle de okları üzerine çeken yönetmen filmini 2014 yılında "Yılın En İyi Türk Filmi" afişiyle gösterime sokacaktı, olmadı, bu hafta vizyona girdi. 

Hz İbrahim oğlunu kurban edecekken, ona bir kuzu gönderilir ve bu olay geleneğimizde her yıl kurban bayramı olarak karşımıza çıkar. Ataman'ın filmdeki çıkış noktası bu olmuş, taşrada yoksul bir aile oğullarını sünnet ettirip, kuzu kestirip bir düğün yapmayı planlamaktadır, çocuk da -biraz da ablasının kandırmasıyla- kendisinin kesileceğini düşünmektedir. Ne de olsa annesi onu kuzum kuzum diye sevmektedir. Bir şekilde parayı denkleştirip bu düğünü yapacaklardır ama babanın çapkınlık yapacağı tutar ve parayı bir fahişeye yedirir. Anne de kendince bir çözüm yolu bulur. Bundan sonrasını filmin büyüsünü de bozmamak adına anlatmak istemiyorum. Filmi izlerken bir yanda alıştığımız taşra sıkıntısı filmlerinin ardına gitmeye çalışan bir yapımla karşı karşıya olduğumuzu hissetsem de, senaryonun biraz uzatılmış olduğu hissine de kapıldım. Son bölüme kadar birkaç mesele etrafında debelenen ama bir noktaya bir türlü varamayan/acak bir filmle karşı karşıya olduğumu düşündüm, kabul etmeliyim film beni yanılttı ve toplumun erkeğe biçtiği rol ile kadını ezme şeklinin absürtlüğünü, sanat sinemasına yakışan incelikte (yani gözümüze gözümüze itelemeden) son derece başarılı bir senaryo trükü ile ortaya koydu. 

Kuzu, tıpkı bir zamanlar Fatih Akın'ın Duvara Karşı'sı gibi kadını ikinci plana atan toplumdan intikamını çok güzel alıyor. Bizlere de bu eşitliksiz sakat yapının içinde acaba ne yapabiliriz demek düşüyor. Kuzu son kertede senaryoyu biraz fazla uzatsa da, dokunduğu hikayeciklerin / kişilerin hiçbirini işlevsiz bırakmadan adeta tutkal vazifesi görerek sonuca bağlıyor.

Not: Birçok filmde olduğu gibi filmin daha başlarında bir sahnede kadının vücudunu cüretkarca sergiledikten sonra filme cinselliği yerleştiriyor Kuzu, neredeyse hiçbir filmin başlarında kadının vücudu cinsel isteği tetikleyecek biçimde boşuna sergilenmiyor, o filmin ilerleyen safhasına cinsellik muhakkak sirayet ediyor, bu yönetmenler arasında anlaşılmış bir anlatım şekli sanki...

Yıldız: * *

Gelecek Hafta: Taksi Tahran

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder