8 Ağustos 2015 Cumartesi

İtalyan Sineması'ndan Bir Mini Zirve

Saverio Costanzo'nun yönetmenliğini üstlendiği Aç Kalpler, sinemada pek rastlamadığımız bebeğin bakımı konusunu ebeveynlerin keskin anlayış farklılıkları üzerinden irdelerken kelimenin olumlu anlamıyla izleyicisini perişan ediyor...


Sinema entelektüel derinlik, güçlü bir teknik ve ona eşlik eden yaratıcı buluşlarla mı daha büyük olur yoksa bunları belli ölçüde başarıp hiç alışılmadık bir öyküyü perdeye getirmekle mi? Aç Kalpler ilk andan itibaren ikinci tanıma uyan ne kadar özgün bir deneyim yaşatacağının sinyallerini veriyor sanki, çok rahatlıkla söyleyebilirim ki son yıllarda karşılaştığım en muhteşem açılış sekansı bu: Mina ve Jude'un tesadüfi biçimde (Mina'nın yanlışlıkla erkek tuvaletine girmesiyle) bir lokantanın tuvaletinde karşılaşmalarının; gayet mizahi ve düşük tonda gerilimi ve duygusallığı da barındıran yaklaşık 8 dakikasından sonra ikilinin arasındaki tutkulu birlikteliklerine tanık oluyoruz. Aslında kadının uyarısına karşın biraz da erkeğin iradesizliği sonucu gelen istenmeyen gebelik ve bu aşkın evlilikle taçlanışı birbirini izliyor. Bu noktaya kadar romantik sinemanın kodlarıyla ilerleyen film, bebeğin doğumuyla beraber kademeli biçimde dört dörtlük bir psikolojik gerilime evriliyor, çünkü Mina vegan ve kendi gibi bebeğine de süt ve yumurta dahil hayvandan elde edilen hiçbir ürünü yedirmiyor ve kocası Jude da zamanla bu durumdan rahatsız oluyor, bebekte sağlık sorunları oluşabileceğini düşünüyor, nitekim doktor da bir gelişim geriliği tespit ediyor bebekte. Ama annesi yaklaşımından geri adım atmıyor ve 'onun annesi benim, güven bana' diyerek çocuğu kendi inandığı alternatif metotlarla beslemeye bir şekilde devam ediyor. Kocasıyla arasındaki çatışma aralarındaki içten aşka rağmen giderek büyüyor, ilk baştaki o büyük tutkunun, gözlerdeki parıltının nasıl da tüm çabalara karşın sönmeye başladığını olağanüstü performansların da etkisiyle görüyorsunuz. İnsanı biraz da bu yürek burucu durum sarsıyor, nasıl sarsmasın! Film bir noktadan sonra neredeyse Hitchcockla kıyaslanacak denli korku sinemasının sınırlarına kadar tırmanan bir hal alıyor, şaşırtıyor ve şok finaliyle koltuklarımızdan kalkmamıza dakikalarca izin vermiyor. Taze ebeveyn olmanın çıkmazları, çocuk sahibi olmak için karşımızdakini ne kadar tanıyoruz sorularının etrafında bebeğin bakımına anne mi karar vermelidir yoksa onun yerine modern bilim mi gibi ikilemler üzerinde de beyin jimnastiği yapmayı sağlayan bu tuhaf, irkiltici, kendine has filmi tüm has sinemaseverlere şiddetle öneririm. Pek çok insanın tatile gittiği şu Ağustos ayında Ankara Film Festival'inde izleyip yazma fırsatı bulduğum Victoria ile birlikte vizyonda karşımıza çıkan bir mücevher Aç Kalpler. Ayrıca geçen yıl yarıştığı Venedik Film Festival'inde Altın Aslan'ı İnsanları Seyreden Güvercin yerine Aç Kalpler alsaymış keşke demeden de edemedim, üstelik izlenebilirliği de daha yüksek bir film kanımca.

Yıldız: * * * *