30 Mart 2018 Cuma

Ayrılmak da Çözüm Değil

Geçtiğimiz yıl Venedik Film Festivali'nde Jusqu'a la Garde (bizde Velayet olarak gösteriliyor) adında ve En İyi Yönetmen Ödülü'nü kazanan bu film doğrusu bana ilginç geldi. Burada ilginç kelimesini filmi olumlamaktan  öte kullanıyorum, bir tür deneysel film havasında Velayet, ne tarafa doğru gideceği pek kestirilemeyen filmlerden. Önce uzunca bir süre hukuki sürece ilişkin diyalog ve doğrusu biraz zorlayıcı, sinema sanatına çok uygun düşmeyen bir sahne, sonraysa küçük çocuğun annesi ve oldukça haşin babası arasında yaşadıklarına tanık oluyoruz. Çatırdayan evlilik kurumunun istenmeyen sonuçlarına dair dünyanın pek çok yerinde karşılaşabilecek sahneler. Yıllar önce bizde 'Aliye' diye bir televizyon dizisi yapılmıştı, orada belki yüzlerce kez yaşanmış benzer sahnelerden bazılarını izliyoruz. Film arada bir farklı sulara giriyor gibi gözükse de (doğum günü partisi sahnesi gibi) genel olarak istenmeyen bir babanın kendisinden ayrı yaşamayı seçmiş eşi ve küçük çocuğuna neler yaşatabileceği üzerine kesitlerden oluşuyor denilebilir. Ancak filmin şaha kalktığı bir sahnenin altını çizmeden geçemeyeceğim, muhtemelen filmin yönetmen ödülü kazanmasında da etkili bir sahne. Babanın eski eşi ve çocuğunun evine bir gecenin yarısı gelişi ve zili uzun uzun dakikalarca çaldığı, annenin zilin sesini kısarak çözüm üretmeye çalıştığı ama inatçı adamın eve bir biçimde girmenin yolunu bulduğu o sahne... Kanımca pek çok gerilim filmine taş çıkartacak cinsten. Film bittiğinde biraz da bu finalin etkisiyle etkilenmemenin pek mümkün olmadığı ama yönetmenin bir 'sanat filmi' ortaya koyma arzusunun biraz sırıttığı bir film, hani şu daha ilk filmlerini yapan hevesli ama yetenekleri de olan gençlerde gördüğümüz... Nitekim ilk filmiymiş.

Yıldız: * *